27 Eylül 2008 Cumartesi

PANDORANIN KUTUSU


Sık sık kullanılan "Pandoranın Kutusu Açıldı" ifadesinin anlamı nedir ? Pandoranın kutusu söylentilerinin kaynağı nedir ?

"Kanla kızıllaşmış bir kartal gelecek,
Çağrısız bir konuk gibi çökecek şölene.
Gün boyunca gövdeni parçalayıp,
Kararmış ciğerini yiyecek öfkeyle"

Prometheus. Yunan tanrıları içinde belki de insanlara en yakın olanı. İnsanlara bir çok hediye vermiş ve karşılığında tüm tanrılarının öfkesini çekerek sonsuz işkencelere mahkum edilmiş iyi yürekli bir tanrı. Öncelikle kimdir bu Prometheus;

Zeus gelip de onları dünyadan sürmeden önce dünyayı büyük tanrılar olarak bilinen Titanlar yönetirmiş. Hem çok iri yapılı hemde çok güçlü olan bu büyük tanrıların sadece bir kaçı destanlarda isimleriyle anlatılır. Yer küreyi sırtında taşıyan Atlas yada dünyayı sardığına inanılan ırmak tanrısı Okeanos. İşte bu büyük titanlardan biri olan Iapetos un oğlu olan Prometheus da bu titan soyundan gelmektedir. Tanrıların tanrısı Zeus un babası da bu titanların en güçlüsü olan Kronos tur. Kronos daha Zeus doğduğunda onun kendi sonunu hazırlayacağını biliyordu ama kadere engel olamadı ve oğlu gelerek tahtından etti onu.

Prometheus un destanlarda girişi Zeusu kızdırması ve ilk kadının yaradılışıyla başlar. Zeus dünyayı Titanlardan temizleyip tüm tanrıları düzene soktuktan sonra yaradılış çağı başlamıştı. Yunan mitolojisi kaynaklı yaradılış efsanelerinin sonunda beşinci soy diye bilinen ve şu andaki bizim soyumuzun ataları olarak bilinenler yaratıldı. Ama sadece erkeklerden oluşmaktaydı bu soy. İşte bu çağda yaşayan beşinci soyun insanları Zeusu kızdırarak onlardan ateşi geri almasına neden olmuşlardı. Zeus o kadar kızdı ki insanlarda ateşle birlikte iyileşebilme özelliklerini de aldı. Prometheus tanrıların tanrısına ilk burada karşı gelmiş ve tanrısal ateşi insanlara geri ulaştırmak için Olympos dağından çalmıştı.

Zeus, tanrıların tanrısı böyle bir ihaneti asla cezasız bırakır mı? Öyle bir oyun oynadı ki hem insanlara hem de Prometheusa. Tanrıların tanrısı tüm güzellikleri bir araya toplayarak ilk kadını yarattı. Zeus diğer tanrı ve tanrıçalardan onun için armağanlar vermelerini istedi. Aphordite güzelliğini , Athena zekasını, Apollon bilgeliği verdi. Ama hiçbir şey kadının merakının önüne geçmeye yetmedi. Bu yaratılan ilk kadına Zeus "herkezin armağanı" anlamına gelen Pandora ismini verdi. Bu güzel "felaket" yaratılınca Zeus onu yeryüzüne indirdi. Böylece kadınla erkek arasındaki büyük mücadele başlamış oldu.

Prometheus Zeusun yapacaklarını tahmin ederek kardeşi Epimetheus a tanrıların tanrısından gelecek armağanları almamasını söyledi. Çünkü Prometheus biliyordu ki öc alma isteğiyle yanan Zeus onun için çok büyük cezalar planlamaktaydı. Prometheus un tüm uyarılarına rağmen Pandora Epimetheus un sarayına ayak bastığında tüm uyarıları bir anda silmeyi başaran güzelliğiyle kralı kendine hemen hayran bıraktı. Sarayda yaşadığı günler boyunca kendisine Zeus tarafından verilen ve kesinlikle açılmaması emredilen sandık onun ilgisini hep çekti. İşte kadının merakı burada apollon un kendisine verdiği bilgelikten ve Athena nın kendisine verdiği akıldan daha önce geçerek Pandora yı pençesine aldı. Pandora tüm emirleri unutarak sandığı açtığında yaptığı hatanın ne kadar büyük olduğu geçte olsa fark etti. İnsanlığa zarar verecek olan hastalık, acılar, kederler, kötülüklerin tamamı çıktı ve insanlığa musallat oldu. Pandora son anda sandığı kapatmayı başardı ve sadece insanlığın elinde tek güzel şey kaldı: Umut. O günden sonra insanlar tüm kötülüklere umut ederek karşı durmayı başarmışlardır.

Bu Zeusun insanlığa verdiği cezaydı. Birde Prometheusa verdiği bir ceza vardı ki yıllarca sürecek. Prometheus Kafkas dağına büyük bir kayaya Ateşin tanrısı demirci ve tanrıların silahlarının yapıcısı Hephaistos tarafından yapılan kırılmaz büyük zincirlerle bağlandı. Zeus tarafından yaratılan büyük bir kartal her gün sabahtan gelecek ve vücudunu didik didik edip karaciğerini yiyecek, bu büyük acılar akşam vakti dinecek. Ama Prometheus un acısı çok uzun süre dinmemiş, titanlardan biri olan Prometheus ölümsüz olduğu için ölme lüksüne sahip değilmiş. Her gece tekrar vücudu kendini yenileyip eski haline geliyor ve yeniden kartal gelip ona acılar veriyordu. Zeus un bu acılı cezayı aslında Prometheus un bildiği bir sırrı ona söyletmek için verdiğine inanılır ama sır nedir yada Zeus bu sırrı onun ağzından alabilmiş midir kesin bir bilgi yok. Sonuç olarak uzun yıllar sonunda Zeus un efsanelere konu olan oğlu Herakles (Hercules) gelip zincirleri kırarak ve kartalı öldürerek Prometheus u serbest bırakmıştır. Aslında efsanelerde Heraklesin bunu yapmasını Zeusun bizzat istediği belirtilir ama ceza dan neden vazgeçmiştir işte bu sorunun cevabı verilmez.

9 yorum:

HüseyinSYK dedi ki...

Prometeus..Başına gelecekleri bildiği halde tüm acıları göğüslemek adına da olsa; insanları, üstelik zeusun yarattığı insanları yine zeusa karşı korumak adına Tanrılara karşı gelen Titan..Daha çocukken benim yüreğimi yakan ve onun yanında olmayı çok istediğin savaşçı tanrı..Bence herkes içinde bir prometeus taşır..yoksa adıda şanıda günümüze nasıl taşınırdır..:??

Haccecan dedi ki...

çizgi film gibi...

Çok tanrılı mitolojinin bu hikayesi bana pek hitap etmedi...

Yobaz ve ya gerici olarak düşünmeyin ne olur..

Ama ben herşeyi Allah'ın yoktan var ettiğini öğrendim ve bunun böyle olduğuna inanıyorum. Hikayede olsa, masalda olsa Yaradan'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum bu hikayelerde...
Yanlışmıyım?

Bu yorumumun cevabını yazdıktan sonra yorumumun cevabını getireceğim. cevap hakkım saklı kalsın...

HüseyinSYK dedi ki...

Aslında mitolojik öyküler, bunlara dini tabanlı hikayeler yada masalımsılarda denilebilir..

Tanrısallaştırılmış insani hikayelerdir...
Eğer, bu bakış açısıyla bakarsanız..Prometeusun ne kadar büyük bir fedarkarlık yaptığını ve aslında sizin onunla ne kadar özdeş olduğunuzu fark edeceksiniz..(= Bir pantalon hikayesi hatırlıyorum..!! :) )
Bu hikayenin kahramanı arkadaş sevabından vazgeçtim..önemli olan yardım etmekti diye bir cümle bile kuracak kadar yürekliydi..

:))

Haccecan dedi ki...

gençliğimde dini hikayeler, peygamberler tarihini değilde, tanrılar tarihini okumuş olsaydım elbette onlardan etkilenirdim...

Ne pantolan hikayesindeki kahraman ne de Prometeus; büyük bir fedakarlık yaptı. İçlerinden ne geliyorsa onları yaptılar... İçlerinden gelenleri yaptıklarında mutlu olur insanlar ve insanların tanrısallaştırdığı hikaye kahramanları!.... Mutlu olmak için yaptılar, yani fedakarlıklarının karşılığını mutlu olarak fazlasıyla aldılar..

Güzel gören güzel düşünür ve söyler (yazar)
Sizin kalbiniz ve beyniniz güzel ki, güzel görmüş ve düşünmüşsünüz... Yürekli olarak görmeniz yürekli olmanızdan ileri geliyor yani :)))

HüseyinSYK dedi ki...

fedakarlık kendinden bir şeyler vermek demektir..siz kesenizden bir şeyler verdiniz bu fedadır.. doğru zamanda doğru davranmak tanrısal bir tavırdır..Elbette içerden gelir..Sonucu da ödül alarak manevi hazdır..
Ne o yürek nede o insani bakış açısı herkeste bulunmaz...Onun için prometeus bir kahramandır...Yada Pantalon hikayesinde gizli el..tanrının elidir..

:))
Ayrıca bir güzellik varsa tamamı size ait..
Bizimkisi sadece gevezelik

Not: Bende herkes gibi dini hikayelerle büyütüldüm..Ancak, sonra daha güzellerinin daha önceki uygarlıklarca yazıldığını gördüm..Zaten ne derler bilirsiniz.." - eski uygarlıkların inançları yenilerinin edebi eğlencesidir..:))

Haccecan dedi ki...

pantolon hikayesindeki kahramandan bahsetmek bana daha kolay geliyor, kahraman benmişim dediğiniz zaman mahçup oluyorum... mahçup etmeyin daha fazla ne olur...
üstün özellikmidir, alçak özellikmidir bilmiyorum... üstün özellik veya , alçak özellik olmasıda pek umrumda değil, istiyorum ve yapıyorum....

ne derler bilirsiniz... diye başladığınız hiç bir konuyu bilmiyorum :))) bilirsiniz diyerek anlatmaya başladığınızda öğrenmeye başlıyorum... bunu bilin istedim...

sufi dedi ki...

"Daha siz istemeden sizin dilinizden isteyen benim" diyor Allah Kuran'da.
Prometeus ateşi çalması gerekiyordu çaldı, Pandora'da kutuyu açmalıydı açtı.Şeytan da Allah'a isyanında "levhi mahfuzda benim inkar edeceğim zaten yazılıydı" dememişmiydi?

HüseyinSYK dedi ki...

Sevgili Sufi şimdi ben bunun neresinden baksam birşeyler söyleme gereği duyuyorum..önce Kuranda geçen bahse gelelim..Eğer, biz istemeden bizim dilimizden isteyen Tanrı ise bunun bir tek anlamı olabilir..Enel Hak = Tanrı benim..

ikincisine yapılması gerekenler konusu; mitler yada masalımsılar..İnsanlara varoluşun amacını açıklamak adına yazılmış çağında kutsal yazılar..çağımızda ise edebiyat eserleridir..onlar tümdengelim anlayışı ile varolandan yola çıkarak onun nasıl olduğuna varmaya çalışan bir nevi sonuçtan yola çıkarak, sebebi bulmaya çalışan bir anlayıştır...
onun için pandoranın kutuyu açması gerekir zira; kötülükleri başka türlü açıklayamazsın..onun için prometeus ışığı yani bilgiyi çalıp insanlara vermelidir. yoksa; insanların kendi kaderlerine kararları ile nasıl hakim olduklarını açıklamakta zorluk çekersin..:))
Şu şeytan meselesi ise daha karmaşık, hala yaşayan dinlerin kutsal olduğuna inanılan böylesi hikayeleri için biraz daha dikkat diyorum..
Zira; bana şeytan biraz suçu tanrının üzerine yıkmak istiyormuş gibi geldi..:))

sufi dedi ki...

İnsanların kendi kaderlerine kendi kararlarıyla hakim olduklarını bilmen
ne güzel.Sevgilerimle.